ÖZET
Amaç:
Bu çalışmanın amacı toplumumuzdaki diyabetik hastalarda aşırı aktif mesane (AAM) prevalansını sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırmalı olarak araştırmaktır. Diyabetik nöropati sonucu mesane işlev bozukluğu dahil çoklu organ işlevi ile ilgili rahatsızlıklar gelişir. Diyabetik mesane disfonksiyonu (DMD) zayıf akımlı idrar yapma, mesanede artık idrar kalması ve taşma şeklinde inkontinans ile karakterizedir. Bunların yanısıra, AAM’yi destekleyen depolama fonksiyon semptomlarının da diyabetikleri etkilediği düşünülmektedir.
Yöntemler:
Çalışmamızda AAM-8 sorgulama formu kullanarak 212 diyabetik olgu ve 229 kontrol olgusunun bulgularını değerlendirdik.
Bulgular:
Diyabetik AAM olguların %20,3’ünde (n=43), sağlıklı kontrol grubunda ise olguların %10,5’inde (n=24) AAM saptanmıştır. Bu bulgulara göre diyabetiklerde anlamlı derecede yüksek oranda AAM bulunmuştur. Yine bulgularımıza göre, AAM oranındaki artma diyabet hastalığının süresi, glikozile hemoglobin düzeyi ve yaş ile doğrudan ilgilidir. Çalışmada her iki grup arasında cinsiyet dağılımında önemli fark bulunmamıştır. Son yıllarda Türkiye’de diabetes mellitus prevalansı artmıştır ve diyabet hastalığı, hem kadında hem de erkekte azalmış mesane duyusunun sık görülen bir nedenidir. DMD, genellikle yetersiz detrusor aktivitesi, işeme zorluğu, sık idrara gitme, depolama ve işemede azalmış idrar duyusu ile karakterizedir. Diyabetiklerin yaklaşık %80’inde değişen derecelerde işeme işlev bozukluğu vardır. Diyabetik AAM ise, idrar kaçırma ile birlikte veya kaçırmasız ani ve engellenemeyen işeme gereksinimi, idrara sık gitme, noktüri ile karakterizedir.
Sonuç:
Çalışmamızdaki bulgular, diyabetiklerde sağlıklı kişilere oranla AAM bulguları görülme sıklığının daha baskın oranda olduğu savını desteklemektedir. Bu diyabetik AAM semptomları diyabetik nöropati gelişeceğinin ön habercisi olabilir. Bu nedenle, diyabetin ilerlemesinin bilinçli kontolü ile diyabetik nöropatinin ve diğer geç diyabetik komplikasyonların oranının azaltılması söz konusu olabilir.