ÖZET
Amaç:
Splenik enfarkt nadir bir dalak patolojisidir ve genel olarak tıbbi yöntemlerle başarılı bir şekilde tedavi edilmektedir. Bu çalışmada ise splenik enfarkta bağlı apse gelişen hastalarda invaziv tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Yöntemler:
Splenik enfarktüs sonucu apse nedeniyle perkütan drenaj veya cerrahi işlem uygulanan 13 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Yaşlar, semptomlar, fizik muayene, radyolojik muayene ve tedavi yöntemleri analiz edildi.
Bulgular:
Hastaların yedisi (%54) kadın, altısı (%46) erkekti ve yaş ortalamaları 56±18 (28-84) idi. On bir hastada (%85) akut karın, dokuz hastada (%70) yüksek lökosit sayısı (WBC) (>15000/mL) görüldü. Beş hastada (%39) perkütan drenaj, sekiz hastada (%62) ise splenektomi yapıldı; bunların tümü bilgisayarlı tomografi ile splenik apse tanısı aldı. Perkütan drenaj ile splenektomi yapılan hastalarda yaş, cinsiyet, akut karın durumu, WBC, trombosit sayısı ve mortalite arasında fark bulunmazken, splenektomi grubunda eşlik eden hastalık sayısı daha fazla idi (p=0,017) ve hastanede kalış süresi uzundu (p=0,011).
Sonuç:
Splenik infarkt sonucu apse gelişen, genel durum bozukluğu olan, tıbbi tedaviye rağmen semptomları ve WBC’si gerilemeyen hastalarda perkütan drenaj ve gerekirse splenektomi yapılmalıdır.