ÖZET
Amaç:
Postmenopozal kadınlarda endometrial biyopsi patoloji sonucunun yetersiz doku olarak saptanması ile ilişkili risk faktörlerini değerlendirmektir.
Yöntemler:
Endometrial örnekleme yapılan ardışık 552 hastanın kayıtları incelenerek veriler toplandı. Endometrial örneklemenin yetersizliğine ilişkin faktörleri belirlemek için lojistik regresyon analizleri yapıldı. Hastanın onayının olmaması, belirsiz menapozal durum, örnekleme sonrası serviks kanseri saptanması ve hastanın kayıtlarına ulaşamama dışlanma kriterleri olarak kabul edildi.
Bulgular:
Endometrial örneklem 143 (%25,9) hastada kesin tanı için yeterli değildi. Bu vakaların 53’üne invaziv işlem uygulandı. Ek histopatolojik inceleme sonucunda beş (%9,4) hastada uterus malignitesi saptandı. Multivariate analiz sonucunda, yetersiz endometrial biyopsi sonuçları ile menopoz başlangıcından itibaren geçen süre (OR=1,044, % 95 CI=1,000-1,090, p=0,049) arasında anlamlı ilişki saptandı. Ultrasonografide endometrial kalınlığın >12 mm olması (OR=0,624, %95 CI=0,472-0,824, p=0,001), dilatasyon ve kürtaj tekniğinin uygulanması (OR=0,662, %95 CI=0,522-0.841, p=0,001) endometrial biyopside yetersiz örnek saptanma riskini azalttığı gösterildi.
Sonuç:
Menopoz başlangıcından bu yana geçen süre ve endometrium kalınlığı, yetersiz örneklem ile ilişkili önemli bağımsız faktörlerdir. Endometrial aspirasyon için Karman kanülünün kullanımı, postmenapozal kadınların değerlendirilmesinde güvenilir bir teknik olmayabilir. Yetersiz endometrial örnek endometrial karsinomu ekarte ettirmez, bu nedenle ek bir histopatolojik inceleme önerilir.