ÖZET
Amaç:
Bu çalışmanın amacı pnömotoraks gelişen yenidoğan hastalarda kardiyotorasik oran (KTO) azalma oranının mortaliteyi belirleme üzerine etkisinin ortaya konulmasıdır.
Yöntemler:
Yenidoğan yoğun bakım ünitemize pnömotoraks ile takip edilen yenidoğan bebekler çalışmaya dahil edildi. Kardiyotorasik oran hesabı göğüs grafisinden mediastenin ortasından çizilen dikey bir çizgiye kalbin en sağ ve en sol noktasından çizilen dik çizgilerin toplamları, diyafragmaya teğet olarak çizilip kostaların iç sınırlarına kadar uzanan toraks çapına bölünerek bulundu.
Bulgular:
Eylül 2006’dan Eylül 2017 tarihleri arasında yenidoğan yoğun bakım ünitesine 7909 bebek başvurdu, 82’sinde (%1,03) pnömotoraks gelişti. Genel mortalite oranı %30 idi. Ölen hastalar, hayatta kalanlara göre daha düşük KTO’ya sahiptiler (sırasıyla, 0,39±0,056 ve 0,44±0,048, p<0001). Cut-off değeri 0,4, eğri altında kalan (AUC) değeri 0,79, duyarlılık %68, özgüllük %87,7, pozitif öngörü değeri %70,8, negatif öngörü değeri %86,2 olarak bulundu. Düşük doğum ağırlığı, preterm doğum, düşük maternal yaş, RDS varlığı, doğumda resüsitasyon ihtiyacı ve invaziv mekanik ventilasyonun mortalite ile anlamlı derecede ilişkili olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte, genel anlamlı parametreler arasında, KTO ve doğumda resüsitasyonun uygulanması, regresyon analizi ile bağımsız prognostik faktörlerdir (sırasıyla, p=0,001 ve p=0,036).
Sonuç:
Pnömotorakslı yenidoğanlarda KTO’nun 0,4’ün altında olması mortalite riskinin arttığını gösteren önemli bir parametre olarak kabul edilebilir.