ÖZET
Amaç:
PAI-1 düzeyleri, kanserin metastazında önemli rol oynar.
Method:
Çalışmamızda 66 kolon kanserli hastanın ve 50 sağlıklı kontrolün plasminojen aktivatör inhibitör-1 (PAI-1) düzeyleri incelendi. Kolon kanserli hastaların PAI-1 düzeyleri, enzim bağlı immunosorbent assay (ELISA) yöntemi ile tayin edildi.
Sonuçlar:
Kolon kanserli tüm hastalar ile karaciğer metastazlı kolon kanserli hastalarda, PAI-1 düzeylerini, kontrollere ve karaciğer metastazı olmayan kolon kanserli hastalara göre yüksek bulduk.
Tartışma:
Sonuç olarak, PAI-1 düzeylerinin kolon kanserli hastalarda yararlı bir prognostik marker olduğunu düşünmekteyiz.
GİRİŞ
Plasminojen aktivasyon sistem tarafından sağlanan ekstrasellüler proteoliz, tümör invazyonunda ve metastazında önemli fizyolojik rol oynar (1).Plasminojenin aktivasyonunu inhibe eden 2 tip inhibitör vardır. PAI-1 ve PAI-2. Bu inhibitörler, plasminojen aktivasyonunun regülasyonunu sağlarlar, fakat esas olarak onların rolleri farklıdır (2). İlginç olan, tümörlerde PAI-1 düzeylerinin yüksek olmasıdır (2,3).PAI-1'in artmış plasma konsantrasyonları, kolorektal kanserli hastalarda kısa yaşam süresi ile ilişkilidir (4). PAI-1'in fonksiyonel durumu, kolorektal kanserli hastalarda diagnostik marker olduğu belirtilmiştir (5).PAI-1, farklı tipteki kanserli hastalar için de, prognostik bir faktördür. Fakat hem kolon kanserli hastalarda hem değişik tipteki kanserli hastalarda PAI-1'in yüksek olmasının nedeni ve mekanizması bilinmemektedir.Bundan dolayı, biz de, kolon kanserli hastalarda PAI-1 düzeylerini incelemeyi amaçladık.
MATERYAL ve METHOD
66 kolon kanserli hastanın (35 erkek ve 31 kadın) ve 50 sağlıklı kontrolün PAI-1 düzeyleri incelendi. Kolon kanserli hastaların 32'sinde karaciğer metastazı saptandı.Kolon kanserli hastaların ve kontrollerin kanları 12 saatlik açlıktan sonra alınarak, tüplere nakledildi. Santrifüjle plasmalardan arındırılarak, analiz gününe kadar bekletilmek üzere, - 80°C alındı.PAI-1 düzeylerini, enzim bağlı immunosorbent assay (ELISA) yöntemi ile tayin edildi.Sonuçlar, SPSS mikrosoftware'de hesaplandı (Version 6.0). Bulguların değerlendirilmesinde Student t testi kullanıldı. Sonuçlar mean ± SD değeri olarak verildi.
BULGULAR
Tüm hastaların genel karakteristikleri tablo'1 de verilmiştir. Yaş ve vücut ağırlık indeksi (BMI) bakımından hastalar incelendiğinde, anlamlı farklılık bulamadık (p>0.05). Tüm hastalar ile kontrollerin plasma PAI-1 düzeyleri ise, tablo 2, 3, 4, 5, 6 ve 7'de verilmiştir. PAI-1 düzeylerini kontrollerle kolon kanserli hastaları karşılaştırdığımız da ise, tüm hastalarda vemetastazlı kolon kanserli hastalarda, kontrollere ve metastazı olmayan hastalara göre yüksek bulduk (sırayla, p<0.001, p<0.01).
TARTIŞMA
Ekstrasellular matriks degradasyonunun modülasyonunu sağlayan PAI-1, angiogenesisin potansiyel regülatörüdür (6). PAI-1 ile yapılan deneysel çalışmalarda, bu hayvanların angiogenik cevaba tepki verdikleri gösterilmiştir ve kanser hücrelerin büyümesi ve invazyonunun önlenmesine katkıda bulunduğu belirtilmiştir (7,8).PAI-1 tarafından tümörün büyümesi ve invazyonunun stimülasyonu, kanser hücresinin migrasyonunun şiddetlenmesi (9) ve apoptozisin inhibisyonu ile ilişkilidir (10).Biz, kolon kanserli tüm hastalarda ve karaciğer metastazlı hastalarda PAI-1 düzeylerini yüksek bulduk. Bu sonuçlar, Nielsen ve arkadaşlarının bulduğu sonuçlarla koreledir (4). Bizim bulduğumuz sonuçlar ise, tümör invazyonunun modülasyonunda, PAI-1'in mekanizmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.Sonuç olarak, bizim bulgularımız, PAI-1'in kolon kanserli hastalar için önemli bir prognostik marker olduğunu kanıtlamaktadır.