Kolon Kanserli Hastalarda Plasminojen Aktivatör İnhibitör-1 Düzeyleri - Orijinal Araştırma
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Orijinal Makale
P: 0-0
Haziran 2005

Kolon Kanserli Hastalarda Plasminojen Aktivatör İnhibitör-1 Düzeyleri - Orijinal Araştırma

Med Bull Haseki 2005;43(2):0-0
1. S.B. Haseki Egitim Ve Arastirma Hastanesi, 2. Cerrahi Klinigi, Istanbul, Türkiye
2. Istanbul Üniversitesi Cerrahpasa Tip Faku¨Ltesi, Biyokimya Anabilim Dali, Istanbul, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

PAI-1 düzeyleri, kanserin metastazında önemli rol oynar.

Method:

Çalışmamızda 66 kolon kanserli hastanın ve 50 sağlıklı kontrolün plasminojen aktivatör inhibitör-1 (PAI-1) düzeyleri incelendi. Kolon kanserli hastaların PAI-1 düzeyleri, enzim bağlı immunosorbent assay (ELISA) yöntemi ile tayin edildi.

Sonuçlar:

Kolon kanserli tüm hastalar ile karaciğer metastazlı kolon kanserli hastalarda, PAI-1 düzeylerini, kontrollere ve karaciğer metastazı olmayan kolon kanserli hastalara göre yüksek bulduk.

Tartışma:

Sonuç olarak, PAI-1 düzeylerinin kolon kanserli hastalarda yararlı bir prognostik marker olduğunu düşünmekteyiz.

GİRİŞ

Plasminojen aktivasyon sistem tarafından sağlanan ekstrasellüler proteoliz, tümör invazyonunda ve metastazında önemli fizyolojik rol oynar (1).

Plasminojenin aktivasyonunu inhibe eden 2 tip inhibitör vardır. PAI-1 ve PAI-2. Bu inhibitörler, plasminojen aktivasyonunun regülasyonunu sağlarlar, fakat esas olarak onların rolleri farklıdır (2). İlginç olan, tümörlerde PAI-1 düzeylerinin yüksek olmasıdır (2,3).

PAI-1'in artmış plasma konsantrasyonları, kolorektal kanserli hastalarda kısa yaşam süresi ile ilişkilidir (4). PAI-1'in fonksiyonel durumu, kolorektal kanserli hastalarda diagnostik marker olduğu belirtilmiştir (5).

PAI-1, farklı tipteki kanserli hastalar için de, prognostik bir faktördür. Fakat hem kolon kanserli hastalarda hem değişik tipteki kanserli hastalarda PAI-1'in yüksek olmasının nedeni ve mekanizması bilinmemektedir.

Bundan dolayı, biz de, kolon kanserli hastalarda PAI-1 düzeylerini incelemeyi amaçladık.

MATERYAL ve METHOD

66 kolon kanserli hastanın (35 erkek ve 31 kadın) ve 50 sağlıklı kontrolün PAI-1 düzeyleri incelendi. Kolon kanserli hastaların 32'sinde karaciğer metastazı saptandı.

Kolon kanserli hastaların ve kontrollerin kanları 12 saatlik açlıktan sonra alınarak, tüplere nakledildi. Santrifüjle plasmalardan arındırılarak, analiz gününe kadar bekletilmek üzere, - 80°C alındı.

PAI-1 düzeylerini, enzim bağlı immunosorbent assay (ELISA) yöntemi ile tayin edildi.

Sonuçlar, SPSS mikrosoftware'de hesaplandı (Version 6.0). Bulguların değerlendirilmesinde Student t testi kullanıldı. Sonuçlar mean ± SD değeri olarak verildi.

BULGULAR

Tüm hastaların genel karakteristikleri tablo'1 de verilmiştir. Yaş ve vücut ağırlık indeksi (BMI) bakımından hastalar incelendiğinde, anlamlı farklılık bulamadık (p>0.05). Tüm hastalar ile kontrollerin plasma PAI-1 düzeyleri ise, tablo 2, 3, 4, 5, 6 ve 7'de verilmiştir. PAI-1 düzeylerini kontrollerle kolon kanserli hastaları karşılaştırdığımız da ise, tüm hastalarda ve
metastazlı kolon kanserli hastalarda, kontrollere ve metastazı olmayan hastalara göre yüksek bulduk (sırayla, p<0.001, p<0.01).

TARTIŞMA

Ekstrasellular matriks degradasyonunun modülasyonunu sağlayan PAI-1, angiogenesisin potansiyel regülatörüdür (6). PAI-1 ile yapılan deneysel çalışmalarda, bu hayvanların angiogenik cevaba tepki verdikleri gösterilmiştir ve kanser hücrelerin büyümesi ve invazyonunun önlenmesine katkıda bulunduğu belirtilmiştir (7,8).

PAI-1 tarafından tümörün büyümesi ve invazyonunun stimülasyonu, kanser hücresinin migrasyonunun şiddetlenmesi (9) ve apoptozisin inhibisyonu ile ilişkilidir (10).

Biz, kolon kanserli tüm hastalarda ve karaciğer metastazlı hastalarda PAI-1 düzeylerini yüksek bulduk. Bu sonuçlar, Nielsen ve arkadaşlarının bulduğu sonuçlarla koreledir (4). Bizim bulduğumuz sonuçlar ise, tümör invazyonunun modülasyonunda, PAI-1'in mekanizmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Sonuç olarak, bizim bulgularımız, PAI-1'in kolon kanserli hastalar için önemli bir prognostik marker olduğunu kanıtlamaktadır.

Makale sadece PDF formatında mevcuttur. PDF Görüntüle
2024 ©️ Galenos Publishing House