Migrenlilerde Otonomik Semptomlar: Klinik İçin Önemli midir? Importance
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Orijinal Makale
P: 62-66
Haziran 2011

Migrenlilerde Otonomik Semptomlar: Klinik İçin Önemli midir? Importance

Med Bull Haseki 2011;49(2):62-66
1. Yuzuncu Yıl University, Faculty of Medicine, Department of Neurology, Van, Turkey
2. Yuzuncu Yıl University, Faculty of Medicine, Department of Cardiology, Van, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 01.12.2010
Kabul Tarihi: 24.02.2011
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Bu çalışmanın amacı auralı ve aurasız migrenli hastaların ataklarına eşlik eden otonomik fonksiyonların değerlendirilmesi ve bu semptomların baş ağrısı tarafı, sıklığı ve süresi ile ilişkili olup olmadığının gösterilmesidir.

Yöntemler:

Çalışmada 20 auralı ve 62 aurasız 82 hasta baş ağrısız dönemde değerlendirildi. Migrenlilerden 61 hasta (%74.39) bayanlardan 21 hasta (%25.61) ise erkeklerden oluşmaktaydı. Ortalama aylık baş ağrısı sıklığı 2.63±1.29 iken ilk epizottan sonraki baş ağrısı süresi 10.04±7.26 yıldı. Hastalara her baş ağrısı ataklarında terleme, diyare, göz kapağı ödemi, solukluk, flushing, senkop veya senkop benzeri epizot, kabızlık, çarpıntı, diürez, bulanık görme, titreme ve soğukluk hissi gibi otonomik semptomlara sahip olup olmadıkları soruldu.

Bulgular:

Hastaların %60.98’i (n=50) ataklarına en az bir otonom fonksiyonun eşlik ettiğini ifade etti. Otonomik semptomlar arasında en sık olanı flushing olarak bulundu (%39.2). Senkop veya senkop benzeri epizotun aurasız migrenli hastalara istatistiksel olarak daha fazla eşlik ettiği görüldü (p<0.05). Ataklarına otonomik semptomların eşlik ettiği hastaların atak sıklıklarının eşlik etmeyen hasta grubuna göre anlamlı derecede daha fazla olması dikkat çekiciydi (p=0.019).

Sonuç:

Bu sonuç otonom sinir sistemi ve migren arasındaki bu ilişkinin daha dikkatli ve daha ayrıntılı değerlendirilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler:
Migrenliler, otonomik semptomlar, otonom sinir sistemi