Geniş İnguinal Mesane Herniasyonu, Olgu Sunumu
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Olgu Sunumu
P: 113-115
Eylül 2010

Geniş İnguinal Mesane Herniasyonu, Olgu Sunumu

Med Bull Haseki 2010;48(3):113-115
1. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Kliniği, İstanbul, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 10.05.2010
Kabul Tarihi: 01.05.2010
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Mesanenin inguinal kanal içerisine herniasyonu tüm inguinal hernili olguların %1-3’ünde görülür. İnguinal herni operasyonu sırasında gelişebilecek komplikasyonları önlemek açısından ve nadiren de olsa üriner obstrüksiyona neden olması sebebiyle tespit edilmesi önem taşımaktadır. Bu yazıda böbrek taşı açısından tetkik edilen hastanın BT ve MR ürografi incelemelerinde rastlantısal olarak tespit edilen inguinal mesane herniasyonu olgusu sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler:
Mesane, Inguinal Herni

Giriş

Mesane herniasyonu genellikle rastlantısal olarak saptanmakla birlikte hastalar nadiren de olsa üriner obstrüksiyon bulguları ile de başvurabilir. İnguinal herni operasyonu sırasında gelişebilecek komplikasyonları önlemek açısından tespit edilmesi önem taşımaktadır.

Mesanenin inguinal kanal içerisine herniasyonu tüm inguinal hernili olguların %1-4’ünde görülür (1-3). Ancak inguinal hernilerde izole mesane bulunması oldukça seyrektir. Etyolojide mesane detrüsör kasının ve abdominal duvar kaslarının zayıflığının yanı sıra mesane boynu obstrüksiyonu ya da eşlik edebilecek bir inguinal herni kesesinin zamanla büyüyerek mesaneye traksiyon uyguladığı düşünülmektedir. (4-7). Bu yazıda böbrek taşı açısından tetkik edilen hastanın BT ve MR ürografi incelemelerinde rastlantısal olarak tespit edilen inguinal mesane herniasyonu olgusu sunulmuştur.

Olgu

Hastanemize makroskopik hematüri ve yan ağrısı nedeniyle başvuran 76 yaşındaki erkek hastanın şüpheli sol üreter taşına yönelik istenen kontrastsız tüm abdominal bilgisayarlı tomografi tetkikinde, rastlantısal olarak mesane sağ anterolateral duvarının inguinal kanala herniye olduğu, ancak herni boynunda obstrüksiyon olmadığı görülmüştür (Şekil 1).

Yine aynı amaçla istenen MR ürografi tetkikinde mesanenin inguinal kanala herniasyonu T2A aksiyel kesitlerde ve MR ürografi tetkikinde izlenmiştir (Şekil 2-3).

Hastaya daha sonra kontrol amaçlı yapılan ultrasonografi tetkikinde; mesanenin sağ anterolateral duvarının sağ inguinal kanala doğru herniasyonu izlendi. Valsalva manevrasıyla yapılan tekrar değerlendirilmesinde herniye olan bu kısmın kanal içinde distale doğru hareketi izlendi.

Tartışma

Mesane herniasyonu genellikle yaşlı erkek hastalarda ve genellikle sağ tarafta daha sık görülmektedir (8). Hastalar genellikle asemptomatik olup nadiren dizüri, miksiyonda zorlanma, çift veya çatallı işeme veya herniye kısma basarak işemeyi kolaylaştırma gibi yakınmalarla başvurabilirler (9,10).

Mesane hernileri peritonla ilişkilerine göre anatomik olarak: paraperitoneal (en sık görülen tip), ekstraperitoneal (en az görülen tip) ve intraperitoneal tipte olabilirler. Ayrıca mesanenin masif inguinoskrotal herniasyonu nadir olup, skrotal sistosel olarak isimlendirilir (2,3,11,12).

Sistografi tanıda altın standart olarak kabul edilmektedir. Tanıda İVP (intravenöz piyelografi) de kullanılabilmekte olup; tek ya da her iki üreterin 1/3 distal kesiminin laterale yer değiştirmesi, küçük asimetrik mesane ve mesane tabanının vizüalize edilememesi şeklinde triad tanımlanmıştır. İVP’de kontrast maddenin dilue olması ve yatarak çekilmesi dezavantajları olsa da inguinal kanala uzanım gösteren asimetrik mesane görüntüsü şüphe oluşturmalıdır. Ayrıca sistografide dar boyunlu hernilerde kontrast madde geçişi yeterli olmayacağı için tanıyı dışlayamaz. Her iki tetkik ek patolojileri göstermede yetersiz kalabilir (12-14).

Mesane çıkış obstrüksiyon hikayesi olan hastalara USG operasyon öncesi non-invazif bir tetkik olarak önerilmekte, skrotal kistik kitlelerden ayrımında, herniye mesane kompartmanında olabilecek taş ve/veya tümörlerin tanısında yardımcı bir tetkik olarak ön görülmektedir (13).

BT ve MR mesane hernilerininin tanısında anatomiyi, herninin komponentlerini ve büyüklüğünü çok daha iyi gösterse de pahalı ve rutinde kullanılmayan tetkiklerdir. MR görüntülemenin herninin peritoneal yapılarla ilişkisini göstermede, tipini ayırt etmede, ek inflamatuar değişiklikleri ve komplikasyonları göstermede diğer tetkiklere göre üstünlüğü vardır. Dolayısıyla yüksek riskli olgularda, preoperatif yardımcı tetkik olarak istenebilir (15,16,21).

Sistoskopi de tanıda kullanılabilecek diğer bir yöntem olmakla birlikte herninin boynunun durumuna göre yetersiz kalabilir.

Mesane herniasyonunun tedavisi cerrahidir. Mesane hernilerinin torsiyon, strangülasyon, perforasyon, herniye alanda taş ve/veya tümör, hidronefroz, böbrek yetersizliği gibi komplikasyonları olabilir (5,17-20). Komplikasyonların ciddiyeti göz önüne alındığında operasyon öncesi radyolojik tanının önemi artmaktadır.
Sonuç olarak, radyologların görüntülere aşina olmaları; olası tanıyı koymalarını ve bu tür komplikasyonları önlemeye katkıda bulunmalarını sağlayacaktır.