Gece Şartlarında Hastane Ortamında Çalışma Arteriyel Sertlik için Risk Faktörüdür
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 93-95
Eylül 2012

Gece Şartlarında Hastane Ortamında Çalışma Arteriyel Sertlik için Risk Faktörüdür

Med Bull Haseki 2012;50(3):93-95
1. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Bursa, Türkiye
2. Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Kardiyolojisi, İstanbul, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 11.05.2012
Kabul Tarihi: 20.05.2012
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Arteriyel sertlik, kardiyovasküler hastalık riskini gösteren bağımsız risk faktörüdür. Duygusal stresin varlığı kardiyovasküler hastalık için risk faktörü olduğu çalışmalarda bildirilmiştir. Bu çalışmada, gece şartlarında hastane ortamında çalışmanın doktorlar üzerinde oluşturduğu anksiyete, stres ve yorgunluğun arteriyel sertlik üzerine olan etkisinin araştırılması planlanmıştır.

Yöntemler:

Çalışma Ekim 2011 ile Mart 2012 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışan 30 doktor üzerinde yapıldı. Ölçümler gece nöbeti başlangıcında ve sonunda Nabız Dalga Sensör HDI sistemi(Hipertansiyon Teşhis Sistemleri, Eagan, MN)(Seri No: CR000344) kullanılarak yapıldı. Tüm değerlendirmeler radiyal arter nabız dalga hızına göre yapıldı.

Bulgular:

Çalışmaya alınan nöbetçi doktorların ortalama yaşları 26 yıl (22-38 yıl) ve K/E oranı: 2/1’idi. Arteriyel sertliğin gece nöbeti sonrası ortalama değerlerinin (1330±360 dyne/sn/cm-5) nöbet öncesi değerlere (1093±250 dyne/sn/cm-5) göre anlamlı olarak arttığı görüldü (p=0.01). Diğerler parametrelerin incelenmesinde nöbet öncesi ve sonrası ölçüm değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlılık bulunmadı (p>0.05).

Sonuç:

Hastane çalışanlarında nöbet sonrası arteriyel sertliğin artmış olduğu ve nöbet sırasında yaşanan stres ve yorgunluğun arteriyel sertliğin artmasına neden olabileceği düşünülebilir.

Gi­riş

Ateroskleroz ya da diğer bir deyiş ile arteryel sertlik (AS), azalmış arteriyel elastikiyeti ve damar duvarındaki hasarı gösterir. Arteriyel sertlik, sağlıklı bireylerde kardiyovasküler olayların ve mortalitenin bağımsız belirleyicisi olup, klasik kardiyovasküler risk faktörlerinden daha iyi bir göstergedir (1). Kardiyovasküler hastalık riski yüksek toplumlarda AS oranının yüksek olduğu nabız dalga hızı (NDH) ile gösterilmiştir. Nabız dalga hızı ile AS’i ölçme işlemi girişimsel olmayan, göreceli olarak ucuz, kolay uygulanabilir ve kabul edilebilir yöntemdir (2). Bu yöntem, arteriyel sertliği kaliteli bir şekilde belirmek açısından en güvenilir test olarak kabul edilmektedir (3).

Anksiyete, yorgunluk, stres ve duygusal desteğin yokluğu ile AS arasında ilişkisini araştıran sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır (4). Bu çalışmada, gece şartlarında hastane ortamında çalışmanın doktorlar üzerinde oluşturduğu anksiyete, stres ve yorgunluğun AS üzerine olan etkisinin araştırılması planlanmıştır.

Yöntemler

Çalışmaya Ekim 2011 ile Mart 2012 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışan doktorlar alındı. Ölçümler gece nöbeti başlangıcında ve sonunda yapıldı. Nöbetçi doktorların yaş, kilo, boy, vücut kitle indeksleri [kilo/boy2 (kg/m2)] kaydedildikten sonra, gece nöbeti öncesi ve sonrası sistolik kan basıncı (SKB) (mmHg), ortalama kan basıncı (OKB) (mmHg), diyastolik kan basıncı (DKB) (mmHg), nabız basıncı (NB) (mmHg), nabız hızı (NH)(vuru/dk), kardiyak ejeksiyon zamanı (KEZ) (msn), atım hacmi (AH) (ml/vuru), atım hacim indeksi (AHİ) (ml/vuru/m2), kardiyak debi (KD) (L/dk), kardiyak indkes (Kİ) (L/dk/m2), büyük arter elastiki indeksi (BAEİ) (ml/mmHgx10), küçük arter elastiki indeksi (KAEİ) (ml/mmHgx100), arteriyel sertlik (AS) (dyne/sn/cm-5), toplam damar empedansı (TDE) (dyne/sn/cm-5) değerleri “Nabız Dalga Sensör HDI system (Hipertansiyon Teşhis Sistemleri, Eagan, MN)(Seri No: CR000344)” ile ölçüldü. Tüm değerlendirmeler radiyal arter nabız dalga hızına göre elde edildi.

Nabız Dalga Sensör HDI sistemi, çalışan damarların ortalama sertliği hakkında bilgi veren nabız dalga hızı ölçümüne dayanır. Arteriyel nabız, kalbin kontraksiyonundan kaynaklanan bir dalga göstergesidir. Kanın sol ventrikülden aortaya geçmesi akım, basınç ve arteriyel ağaç boyunca çap pulsasyonunu oluşturur. Nabız dalga hızı değeri, bu yöntem ile nabız dalgasının damarın bir ucundan diğer ucuna yayılırken kat ettiği mesafenin geçen zamana oranı ile hesaplanır [NDH(m/s)=mesafe(m)/geçen süre (s)] (2). Ölçümler hasta 10 dakika supin poziyonda istirahat ettikten sonra; gündüz vakti, sessiz ve oda sıcaklığı 22±1 °C olan bir ortamda alındı. Hastaların işlemden iki saat öncesi dönemde kahve ve sigara içmemiş olmalarına dikkat edildi. Uygun boydaki manşon kolun brakiyal arterinin palpe edildiği noktanın 2-3 cm üzerine bağlandıktan sonra radiyal arter üzerine sensör yerleştirildi (3,5).

Etik kurul onayı alınan çalışmada, katılan nöbetçi doktorların hepsinden bilgilendirilmiş gönüllü olur formu alındı.

İstatistiksel değerlendirme Windows işletim sisteminde çalışan SPSS 13.0 paket program (SPSS Inc., Chicago, Illinois) ile yapıldı. Değişkenlik ölçütü olarak ortalamalarla birlikte standart sapma verildi. Grup içi karşılaştırmalarda Wilcoxon testi kullanıldı. Testler için anlamlı p değeri p< 0.05 olarak kabul edildi.

Bulgular

Çalışmaya alınan 30 nöbetçi doktorun K/E oranı: 2/1’idi. Olguların diğer demografik özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir.

Nabız Dalga Sensör HDI sistemi ile değerlendirilen parametreler Tablo 2’de gösterilmiştir. Buna göre; çalışmamızda saptanan en önemli bulgu, AS’in gece nöbeti sonrası ortalama değerlerinin (1330±360 dyne/sn/cm-5) nöbet öncesi değerlere (1093±250 dyne/sn/cm-5) göre anlamlı olarak arttığı görüldü (p=0.01) (Tablo 2, Şekil 1).

Nöbet öncesi ve sonrası BAEİ (12.6±3.5; 13.2±4.0 ml/mmHgx10), KAEİ (7.7±4.4; 6.6±3.3 ml/mmHgx100), TDE (132±25.2; 134.5±32.2) ölçüm değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlılık bulunmadı (p>0.05) (Tablo 2).

Diğerler parametrelerin incelenmesinde; NB (51.0±6.8; 49±7.3 mmHg), KH (76.6±11.1; 74.6±11.7 vuru/dk), KEZ (288.7±27.1; 286.8±30.9 msn), AH (73.8±13.8; 74.5±11.5 ml/vuru), AHİ (42.6±6.7; 43±8.5 ml/vuru/m2), KD (5.6±0.5; 5.4±0.8 L/dk), Kİ (3.2±0.2; 3.1±0.3 L/dk/m2) ölçüm değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlılık bulunmadı (p>0.05) (Tablo 2).

Tartışma

Çalışmamızda, Nabız Dalga Sensör HDI sistemi ile değerlendirilen AS’in gece nöbeti sonrası ortalama değerlerinin nöbet öncesi değerlere göre anlamlı olarak arttığı saptanmıştır. İncelenen diğer parametreler açısından her hangi bir fark bulunmamıştır.

Arteriyel sertlik, dolaşımdaki okside lipidlerin ve proteinlerin endotel ve düz kas hücrelerini etkilemesi ve tetiklenmesi sonucu oluşmaktadır. Artan enflamasyonla birlikte fiziksel ve mental stres, sempatik aktivasyona neden olmakta buna bağlı olarak damar tonusunun düzenlenmesinde bozulmaya yol açmaktadır. Bu ortamda, vazodilatasyon cevabı yerine vazokonstriksiyon cevabı gelişerek iskemiye meydana gelmektedir (6).

Daha önce yayınlanmış çalışmalarda, iş özellikleri ile koroner kalp hastalıkları arasındaki ilişki bildirilmiştir (7). Ancak, mesleki stresler ve erken evre aterosklerozun göstergesi olarak AS arasındaki ilişkiyi gösteren az sayıda çalışma bulunmaktadır(8). Utsugi ve ark.’nın (6), Japon işçilerinde iki alternatif mesleki stres modeli ve AS arasındaki ilişkisini araştırdığı çalışmada, stres ve gerginlik durumunun fazla olduğu kadınlarda AS’in artmış olduğu saptanmıştır.

Nomura ve ark.’nın (7) veri toplama şirketinde çalışan Japon erkeklerinde yaptığı bir çalışmada, iş ile ilgili psikolojik stres ve AS arasındaki ilişkiye NDH ölçüm yöntemi ile bakılmıştır. Stresi fazla olan erkeklerde AS’ in artmış olduğu gözlenmiştir. Bu çalışmaları destekler şekilde bizim çalışmamızda, NDH ile ölçülen AS değerleri nöbet sonrası anlamlı olarak artmış olduğu saptanmıştır.

Kardiyovasküler hastalıklarda mortalite ve morbidite için duygusal destek yetersizliği risk faktörü olduğu bilinmektedir. Yetersiz duygusal desteği olan yaşlı insanlarda buna paralel olarak AS’in daha yüksek olduğu saptanmıştır (9,10). Zorlu nöbet şartlarında gerek hastaların hızlı ve doğru şekilde tedavisinin sağlanmasına ve aile bireylerinden gelen isteklere bağlı olarak artan stres ve yetersiz duygusal destek AS’i artırabilir.

Anksiyete ile NDH yöntemi kullanılarak bakılan AS arasındaki ilişkiyi inceleyen kısıtlı sayıdaki çalışmada, nöbet şartlarında, anksiyetenin artması ile AS’in artacağı düşünülmektedir (9).

Sonuç olarak, çalışmamızda, hastane çalışanlarında nöbet sonrası AS’in artmış olduğu saptanmıştır. Nöbet sırasında yaşanan stres ve yorgunluğun AS’in artmasına neden olabileceği düşünülmüştür. Nöbet ortamında stres faktörlerinin en aza indirilmesi sağlık çalışanlarında ilerde oluşabilecek kardiyovasküler hastalıkların oranını azaltabilir.

Makale sadece PDF formatında mevcuttur. PDF Görüntüle
2024 ©️ Galenos Publishing House